NATO’nun savunma harcamalarını artırma kararı Türkiye ekonomisini nasıl etkileyebilir?

“`html

NATO Zirvesi’nde Savunma Harcamalarına Yönelik Yeni Hedefler Belirlendi

NATO liderleri, 2035 yılına kadar ülkelerinin savunma bütçelerini gayrisafi yurtiçi hasılalarının (GSYH) yüzde 5’ine yükseltme kararı aldı.

25 Haziran’da sona eren NATO Zirvesi’nin sonuç bildiriminde, üye ülkeler, önümüzdeki on yıl boyunca temel savunma bütçelerinin en az yüzde 3,5’ini teminat altına almayı taahhüt etti.

Ayrıca, altyapı gibi dolaylı savunma harcamalarının ise maksimum yüzde 1,5 oranında artırılması planlanıyor.

Kuzey İrlanda’daki Ulster Üniversitesi İşletme Okulu’ndan çatışma ekonomisi uzmanı Dr. Luqman Saeed, NATO’nun bu yeni taahhüdünün önemli bir paradigmayı temsil ettiğini belirtiyor.

İspanya, Belçika ve Slovakya gibi bazı ülkeler, hedefe ulaşmanın zorlukları hakkında endişelerini dile getirirken, Türkiye ise bu kararı destekleyen açıklamalar yaptı.

Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, Türkiye’nin savunma harcamalarının sürekli artacağını ve öncelikli hedeflerinin Çelik Kubbe hava savunma sistemi gibi projelere yatırım yapmak olduğunu ifade etti.

Bunun yanı sıra Türkiye, hipersonik sistemler, balistik ve seyir füzeleri, hava, deniz ve kara unsurlarına, ayrıca yeni nesil uçak gemisi ve firkateynlere de kaynak ayırmayı planlıyor.

Peki, Türkiye için belirlenen yüzde 5 hedefinin ekonomik boyutu nedir? Savunma harcamalarının artışı, ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?

Türkiye’nin Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkisi

NATO verilerine göre, Türkiye’nin 2023 yılı savunma harcamaları yaklaşık 16,6 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Bu rakamın 2024 yılı itibarıyla yaklaşık yüzde 37 oranında artarak 22,7 milyar dolara çıkması bekleniyor.

Bu artış, Türkiye’nin 2024 GSYH’sının yaklaşık yüzde 2,1’ine denk geliyor. Yüzde 3,5 hedefine ulaşmak için Türkiye’nin ek 15 milyar dolarlık bir yatırım yapması gerekebilir.

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, bunun Türkiye’nin mali politikası açısından bazı zorlukları beraberinde getirebileceğini düşünüyor. Ülgen, “Kamu gelirleri içinden savunmaya aleyhinde yüksek bir pay ayırma ihtiyacı doğdu” diyor.

Türkiye’nin Savunma Harcamalarının GSYH İçindeki Payı

Bradford Üniversitesi’nde Barış Çalışmaları ve Uluslararası Kalkınma uzmanı Prof. Dr. Ferda Halıcıoğlu, NATO taahhüdü ile birlikte Türkiye’nin savunma sanayiine yönlendirilecek yatırımların artış göstermesi gerektiğini belirtiyor.

Halıcıoğlu, aksi takdirde ekonomik refah kayıplarının yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Son yıllarda savunma sanayinin Türkiye ekonomisine sağladığı katkının yaklaşık 5 milyar dolar civarında olduğu gözlemleniyor.

Ancak, artan savunma harcamalarının, eğitim ve sağlık gibi alanlarda harcamaların azaltılmasına yol açabileceği, dolayısıyla toplumsal refah üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı düşünülüyor.

Dr. Luqman Saeed’in verilerine göre, 1960-2018 yılları arasında Türkiye’nin askeri harcamaları GSYH’nin ortalama yüzde 3,3’ünü kapsıyordu. Saeed, bu harcamaların uzun vadede sınırlı ekonomik getiriler sağlayacağını savunuyor.

Prof. Halıcıoğlu, Türkiye’de savunma sanayii için sağlanan özel ödeneklerin GSYH’daki payının yüzde 5’e yükselebileceğini, fakat bu ödeneklerin NATO hesaplamalarına dahil edilmediğini vurguluyor.

Savunma Harcamalarının Toplumsal ve Ekonomik Etkileri

NATO Zirvesi sonrası Türkiye’deki bazı kesimler, bütçedeki önceliklerin göz önünde bulundurulmadan yapılacak artışların sağlık, eğitim ve altyapı gibi hayati alanlara olumsuz etkileri olabileceği konusunda uyardı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, 27 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, “Bu hedefler, NATO merkezli olmamalı; Türkiye’nin güvenlik gerçekleri ve milli çıkarları doğrultusunda belirlenmeli” ifadelerini kullandı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) de bu duruma tepki göstererek, “Kamu kaynakları insanca yaşamak için değil, savaşın finansmanı için kullanılacak” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgesel Güvenliğin Ekonomiye Etkileri

Uzmanlar, Türkiye’nin savunma harcamaları artışının jeopolitik bağlamda ele alınması gerektiğini savunuyor. Ferda Halıcıoğlu, Türkiye’nin NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olduğunu ve bu nedenle artışın gerekliliğini vurguluyor.

Dr. Saeed ise askeri harcamaların artışının, ulusal güvenliği sağlamak adına gerekli bir yatırım olarak görülebileceğini dile getiriyor. Ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanabilmesi için bu harcamaların mantıklı bir şekilde yapılması gerektiğini ekliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi dönüşünde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin hedefleri ile yüzde 5 hedefine en yakın ülkelerden biri olduğunu savundu.

Neden Savunma Sanayii Türkiye’de Popüler?

Uzmanlara göre, Türkiye’deki savunma harcamalarının artışı toplumda yaygın bir kabul görüyor. Ferda Halıcıoğlu, halkın savunma yatırımlarından gurur duyduğunu ve bunun Türkiye’nin karışık coğrafi durumuyla ilişkilendirilebileceğini belirtiyor.

Son yıllarda yaşanan pek çok olay, savunma harcamalarını artırmaya yönelik bir zemin oluşturmuş durumda. Bu konuda hem iktidar hem de muhalefet arasında bir uzlaşma olduğu gözlemleniyor.

Sinan Ülgen, Türkiye’nin savunma bütçesinin artışının, toplumda diğer ülkelere göre daha fazla olumlu karşılandığını belirtiyor. NATO’nun oluşturduğu hedeflerle birlikte bütçenin on yıla yayılacak olması, kamuoyunda büyük bir tepki yaratmayabilir.

Savunma Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki

Ekonomistler, savunma harcamalarının ekonomiyi iki şekilde etkileyebileceğini ifade ediyor. Birincisi, fırsat maliyeti üzerinden yapılan değerlendirme; her harcanan doların eğitim ve sağlık gibi diğer alanlardan kaybedildiği fikrini taşıyor.

İkinci yaklaşım ise, savunma yatırımlarının sonunda ortaya çıkacak faydaların ekonomik büyümeyi destekleyebileceği görüşünde. Ancak, bu faydaların elde edilmesi zaman alabiliyor ve çoğu zaman belirsizlik taşıyor.

Dr. Luqman Saeed’in 2023 yılına dair çalışmaları, askeri harcamaların GSYH üzerindeki etkilerini inceleyerek, bu harcamaların artışının ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.

Saeed’e göre, bu artış Euro bölgesindeki ülkelere özellikle yüksek borç seviyeleri olanlarda baskı oluşturabilirken, sosyal harcamaların önceliklendirilmemesi durumunda eşitsizliklerin de artabileceği öngörülüyor.

“`

Related Posts

Günler geçti Erdoğan sessiz: Zengezur Koridoru için kim ne dedi

Zengezur Koridoru’nun “Trump Koridoru” olması Türkiye’de nasıl yankılandı. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, sessizliğini korurken, CHP lideri Özgür Özel, “Türkiye’nin seyirci kalması kabul edilemez” dedi. Bakan Hakan Fidan ise ”İnşallah kısa zamanda hayata geçer” diye konuştu.

‘Doğuda kadına miras yok’ dedi: Miras anlaşmazlığı yaşadığı yeğenini beyzbol sopasıyla dövdü

Seyhan ilçesi Sucuzade Mahallesi’nde oturan Zeynep Alpaltun’un (58) babası Hasan Alpaltun (85) 2016’da yaşlılığa bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Alpaltun’dan miras kalan Diyarbakır’ın Çermik ilçesindeki yaklaşık 300 dönüm tarlası …

Kuzey Amerika’nın en büyük kömür fabrikasında patlama: Bir işçi öldü, 10 işçi yaralandı

Pittsburgh yakınlarındaki Clairton Coke Works fabrikasında meydana gelen patlama sonucu bir kişi hayatını kaybederken, onlarca kişi enkaz altında kaldı.

Jandarma’da atamalar belli oldu

Jandarma Genel Komutanlığı’na ilişkin atamalar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanı Tümgeneral Ali Doğan Jandarma Genel Komutanlığı emrine atandı.

Bitlis’te otomobiller çarpıştı: 10 yaralı

Bitlis’te iki otomobilin çarpışması sonucu 5’i çocuk 10 kişi yaralandı.

Didem Arslan Yılmaz’la Vazgeçme ne zaman başlayacak?

Hafta içi yayınlanan ve gündemdeki olayları ele alan “Didem Arslan Yılmaz’la Vazgeçme” programı, mayıs ayında sezon finali yaparak yaz tatiline girmişti. Peki, Didem Arslan Yılmaz’la Vazgeçme ne zaman başlayacak?